Berçem adında yetim öksüz bir kız. Sevdiği adamla uzun çabalar sonra nihayet nikah masasına oturabiliyor. Fakat en mutlu günlerinde Berçem’in kocası düğünde öldürülüyor. Bu durumun ağırlığını ve kasvetini henüz sindirememiş olan Berçem gelenek ve görenekler doğrultusunda ölen kocasının kardeşiyle evlendirilmek zorunda bırakılıyor. Barzan’da Berçem’i sevmiyor ama mecburen evleniyor. Ona gram sevgi ve saygı duymadığını her an belirtiyor çünkü Barzan’da bir başkasını seviyor. Bir aman sonra bu ikili ayrılıyor fakat bir şeyler onları çekiyor… Emanet olarak gittiği yerde şimdi kalıcı olarak istense de bu sefer bu kadın gurur ve duygularına yenik düşüyor.
Emanet Gelin 2 Hakkında
Bir oda düşünün… Odanın ortasında yuvarlak bir masa. Karşı karşıya oturan üç farklı kadın, üç farklı adam… Kesişen bakışların çoğunda sevgi, kesişen bakışların çoğunda nefret, kesişen bakışların çoğunda ise hasret vardı.
Berçem, Barzan Hezeroğlu’nun gözlerine baktığında vaat ettiğim hiçbir ümidi boşa çıkarmadım anlamını severek okuyor. “Benim senden başka kadına ne kalbim ne huzurum var.” Helin, Miran Kara’nın gözlerine baktığında kalbini hunharca ezerek beynini işgal eden sözlerini tekrar tekrar duyuyor: “Yok ulan, sana karşı hiçbir şeyim yok. Sana karşı zerre sevgim, saygım, dokunmaya tahammülüm yok!” Alaz, Afran Sözeri’nin gözlerine baktığında evine gelip konuşmak isteyen adamın gözü karalığını sorguluyor. “İstediğim senin rızan. Eğer hayır dersen kendimi geri çekerim. Barzan’ın izin vermemesi için her şeyi yaparım.” Bu masada kaybetmek yok. Kazanmak için elim bir mücadele var. Kimi acısına, kimi mutluluğuna, kimi sonuna…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder